4 Ocak 2012 Çarşamba

Biyografinin biyografisini yazdı

Biyografinin biyografisini yazdı
Star 5 Ocak 2012

Türkiye’de biyografi yazımında büyük eksikler olduğunu söyleyen Mahmut Çetin, biyografi türünde sağlıklı yol alabilmek için biyografinin kitabını yazdı.

Öncelikle bir Afrika atasö-zünü hatırlatmakta fayda var: “Arslanlar kendi tarihçilerini ortaya çıkarmadıkları sürece, tarih, avcıların kahramanlık hikayelerinden oluşmaya devam edecektir.” Çok şey anlatan bir söz değil mi? Tarihi kaydetmenin önemine ancak bu kadar veciz bir şekilde vurgu yapılabilirdi. Tarihi kaydetmenin, gelecek kuşaklara aktarmanın bir yolunun da biyografilerden geçtiğini unutmamak gerekiyor. Elimizde ilginç bir kitap var. Türkiye’de pek de gelişmiş bir tür olmasa da yazar Mahmut Çetin biyografinin biyografisini yazdı. Çetin’in ‘Biyografi Kitabı’ adını verdiği eserde, bu türün tanımı, özellikleri, biyografi ve belge ilişkisi, biyografi yazımının süreçleri, tarihte ve günümüzde biyografi, türün diğer alanlarla ilişkisi, biyografi kimlik ilişkisi gibi konular ele alınıyor. Kitap, Türkiye’de bu alanda yazılmış ilk eser olma özelliğine sahip. Sahih bilgiye ulaşmanın bilgi kirliliği yaşanan bu dönemde daha da zorlaştığından yakınan Çetin, devlet eliyle biyografi enstitüsünün kurulması gerektiğine dikkat çekiyor. Batı ülkelerinde bu tür enstitülerin bulunduğuna dikkat çeken Çetin, “Almanların dünya biyografi arşivi var. Sadece Türk biyografileri bölümünde 60 bin kişinin biyografisi bulunuyordu 1990 itibariyle. 60 bin kişinin de 100 bin değişik biyografisi bulunuyordu. Bir kişinin dört ayrı biyografisi yazılmış. Almanya bizim biyografimizi tutuyorsa burada da devlet eliyle birşeyler yapmamız gerekir. Bu bir zorunluluk halini aldı.” diyor. STAR SANAT

İslam Ansiklopedisi ciltlere hapsedilmesin

Toplumda internet yoluyla müthiş bir bilgi kirlenmesi yaşandığını söyleyen yazar Mahmut Çetin, “Doğru bilgiyi internette yaygınlaştırmak lazım. Bu yapılmazsa internette suyunun suyu ve bozulmuş bilgilerle idare ediyoruz. Mesela Diyanet’in İslam Ansiklopedisi’ni ciltlere hapsetmişiz. Vikipedia’ya mahkumuz böyle bir şey olabilir mi?” diyerek tepkisini dile getiriyor. Biyografinin zengin bir tür olduğunu ve sınırlamanın gerekmediğini hatırlatan Mahmut Çetin, “Romana yakın anlatılar da, bir araştırma metni de biyografi türüne girebilir. Sezai Karakoç’un İmam Rabbani şiirini de biyografi saymalıyız’ diyor.

Ölüm ilanlarını hiç kaçırmam

ÖLÜM ilanlarından biyografi okuması yapmak ilk bakışta garip gelebilir ama biyog-rafi yazarı Mahmut Çetin, bu ‘garip’ yöntemi mesleki bir gereklilik olarak kullanıyor. Biyografi yazımı konusunda kaynak sıkıntısı çektiğini söyleyen Mahmut Çetin, özellikle aile tarihi yazımında kendisine en büyük yol göstericinin ölüm ilanları olduğunu söylüyor. Gazetelerdeki ölüm ilanlarını hiç atlamadan takip ettiğini anlatan Çetin, özellikle köklü ailelerin soy ağacını bu şekilde çıkarabildiğini belirtiyor.

Boğaziçi Aşireti’nin yazarından bir ilk

BİYOGRAFİ merkezli kitaplar yayınlayan Mahmut Çetin ‘Biyografi Kitabı’ için 4 yıl çalıştı. Aynı zamanda editör ve belgesel yönetmeni olan Çetin’in yazı faaliyetinin ana omurgasını biyografinin bir alt dalı olan aile tarihçiliği oluşturuyor. Başta ‘Boğaz’daki Aşiret’, ‘X İlişkiler’, ‘Aydın Yabancılaşması’ olmak üzere yazdığı eserler belirli bir boşluğu doldurdu. ‘Biyografi Kitabı’, Türkiye’de biyografi alanında yazılan ilk eser. Kitap, Biyografi Net Yayınevi tarafından okura sunuldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder